İnsanın gençlik dönemleri heyecan, coşku, duyarlılık ve değişim arzusuyla doludur. Gençliğin özünde var olan sorgulayıcılık, yenilikçilik, değişim ve mücadele isteği kapitalist sömürücüler için her zaman tehlike arz eder. Peki, egemenlerin kontrolündeki medyayla, ezbere dayalı, bozulmuş eğitim sistemiyle ve madde bağımlılığıyla beyni uyuşturulmuş bir gençliğinin kime faydası olabilir?