Dayanışma TV, titizlikle yürüttüğü belgesel çalışmasını tamamladı. Ruhi Su: Ezilenlerin Ezgili Yüreği belgeselinde; Ruhi Su’nun dünyanın alt-üst olduğu yıllara gözlerini açtığı, her çağda zalimlere başkaldıran ozanların bir halkası olduğu, işçi sınıfının ve ezilenlerin safında yer aldığı anlatılıyor. İçinde yaşadığı zamanın ve toplumun acıları, sevinçleri, isyanları ve destanları onun türkülerinde can bulmuş, dile gelmiştir... Büyük Ustayı aramızdan ayrılışının yıldönümünde saygıyla anıyoruz.
İstanbul Güngören'e bağlı bir mahalle Tozkoparan. Mahalleli bir sabah uyandığında kapılarına asılı bir tebligatla karşılaştı. 1 ay içinde evlerini boşaltmaları isteniyordu.
“Gitarım ne zenginlerin malı, ne de yardakçılarının” diyen bir ozandır Victor Jara… Şilili Jara, şarkılarını işçi sınıfı için, sömürüsüz bir dünya için söyledi.
Onlar; kadınıyla, erkeğiyle omuz omuza bir mücadeleye girdiler. Türkiye’nin en önemli işçi havzalarında, Çorlu ve Çerkezköy’de Tekgıda-İş Sendikasının bayrağını dalgalandırdılar.
Madenciler… Sarı bareti, feneri, kazması, küreği ve elbette emeğiyle madenciler… Onların adını facialarla, iş cinayetleriyle duyduk. Dişe diş verdikleri mücadelelere tanık olduk.
Pandemi sürecinde uygulanan yasaklamalar emekçilerde, emek örgütlerinde ciddi şüpheler uyandırıyor. Bir taraftan işçilerin 7/24 çalıştırılması diğer taraftan sendikal faaliyetlerin engellenmesi...
Her an olabilir! Türkiye dünyanın en aktif deprem kuşaklarından birisinin üzerinde bulunuyor. Fakat depremler toplumun her kesimini aynı şekilde, aynı yıkıcılıkta sarsmıyor!